Bu vakitlerde bir modernizm takıntısı aldı başını gidiyor bende. Sokakta yürürken ya da okuduğum ettiğim birçok şeyde sürekli gözüme takılmaya başladı modernizm ve onunla ilintili şeyler. En çok da hayalleri kurulan ve Fransız İhtilali’nden beri yaratılmaya çalışılan, pamuklara sarılıp günlük yaşama katılmaya çalışılan modernlik çabası dikkatimi çekiyor. Türkiye’de özellikle Cumhuriyet’in ilanıyla beraber devletten topluma doğru geçirilmeye çalışılan ‘modern olalım’ çabası gözüme takılan birçok detayda bu projenin ne kadar da ironik başarısızlıklar içerdiğini her defasında kanıtlıyor gibi.
Şişli’de oturuyorum. Ve genelde işinden evine gitmeye çalışan ‘iş insanları’nı görüyorum. Bir koşuşturmacadır gidiyor burada. Şişli’ye dair gözümde canlanan manzara hep kilit bir trafik ve mutsuz suratlar. Fakat bu kargaşanın arasında vaktinin çoğunu evinde geçiren ve ev düzenleri konusunda oldukça takıntı sahibi ev kadınları da yok değil. Onları sabahın erken saatinde veya işten eve dönüş saatlerinde sokaklarda görmüyorum. Daha çok öğlen vakti ve akşam 5’te rastlaşıyoruz. Bu zaman aralıklarında dışarıda ne yaptıkları üzerine ahkam kesmeyeceğim. Ama günlük pratikleri konusunda üç aşağı beş yukarı tahmin edilesi olduklarını da inkar edemem.
Birkaç gün önce evimin yakınlarındaki Hayrettin Karaca Parkı’nın önünden geçiyordum. Parkta genellikle gündüz vakti yaşlılar oturur, hava alırlar, yaşıt olanlar birbirleriyle sohbet ederler. Ama o gün ilgimi çeken, hatta dakikalarca parka odaklanmama sebep olan, modernizm projesinin başarısızlığını bir kez daha kanıtlayan bir durum hikayesiyle karşılaştım.
Parkta 2-3 tane kadın… Ellerinde sopalar ve halılar... Sopayla vurarak temizledikleri halılarını mutlu mesut kıvırıyorlar. Geri kalan halılar ise parkın dekoratif demirlerine asılmış havalandırılıyorlar. Parkın ufacık parkurunda yürümeye çalışanlar ve diğer tarafında halılarını temizlemeye çalışan kadınların verdiği manzara oldukça ilginçti.
Zıtlıklar ülkesi benim ülkem. Kararsızlık, tedirginlik, arabesk motifler yoğun. Hayrettin Karaca Parkı’nda da Anadolu kilimleri kadar arabesk motifler hakim: birbirine kontrast görüntüler ama bu görüntülerin yan yana olmasının doğallığı; bunların göz yorucuğu fakat bir yandan bu yoruculuğun bir o kadar da alışılmış olması…