30 Nisan 2010 Cuma

1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı Kutlu Geçer Umarım... (Ummak; Sancılı durum)...

Hatırlatma; 1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramı`nı kutlamak üzere çeşitli illerden İstanbul`a gelen yaklaşık 500 bin kişi DİSK`in organizasyonu önderliğinde Taksim Meydanını doldurdu. Katılımın yüksek olması sebebiyle kortejlerin alana girmesi uzun sürmüş,...
read more...

27 Nisan 2010 Salı

Seçtim Ben “Acıtsın”…

Seviyorum meyve ve sebzelere dokunarak almayı. Bu yüzdendir büyük marketlere inatla, bas bas bağırıp en iyi ürünü kendisinin sattığını iddia eden pazarcı, esnaf kişisinden alışveriş yapma nedenim. Çilek seçiyordum tam da. Üzerine rastgele saçılmış, ortasındaki...
read more...

26 Nisan 2010 Pazartesi

Ağzı süt kokan eli-kolu ayağı-bacağı oyun isteyen bebeler.

Bugün doğum günüydü kızımın. Ben tam onbir yıl önce bir çocuk doğurmuştum ve işte bugün "doğurduğum" o günü onbirinci kez kutluyorduk. Tüm günü birlikte geçirdik. Kızımın "okulu kırmasına" izin verdim. Bugün de gitmeyiversin okula deyiverdim. Doğuran ve doğan olarak varlığı ve yokluğu sorgulamadan yedik içtik. Etrafımızı kuşatan kötülülük çemberinin...
read more...

23 Nisan 2010 Cuma

YEREL ERASMUS NEDEN DÜŞÜNÜLMESİN?

Evvelki yıl okulumuzun sosyoloji öğrencilerinin bir kısmı Van’a gitmiş ve Van Üniversitesi öğrencileriyle Türkiye’nin diğer okullarından gelen öğrenciler bir haftalık yoğun gezi programı yapmışlardı. Bunun yanında isteyen öğrenciler üzerine çalıştıkları konuları sunmuşlar ve böylece arzulanan bilimsel ortam yaratılmıştı. Geçtiğimiz pazar günü...
read more...

18 Nisan 2010 Pazar

Eden Mi Buldu? Çok Mu Geç Oldu?

"Deniz gezmiş ve arkadaşlarını astıran hakim öldü!"Bugün bu haberi duyduğum anda “Etme bulma dünyası, iyi olmuş” şeklinde gayri ihtiyari bir yanıt verdim kendimce. Ve düşündüm hemen ardından “Bir insanın ölümüne sevindin mi sen Gülcan?” Şaşırtıcı bir...
read more...

İmdat! Ulaşılamıyor…

Beşiktaş’taydık. Üsküdar’a giden takaların karşısındaki çay bahçesinde oturuyorduk. Eskiden şimdiki Üsküdar iskelesinin yamacına sokulmuş sosyal bir alandı. Belediye tarafından bir gecede yıkıldı sonra. Pazar günü, hava güzel, kalabalık ve Fenerbahçe-Beşiktaş maçı Kadıköy’de. Beşiktaş taraftarı, meşhur Çarşı. Çarşı içinde toplanıyorlar, içiyorlar,...
read more...

Anadolu Kilimleri Tadında Bir Hikaye

Bu vakitlerde bir modernizm takıntısı aldı başını gidiyor bende. Sokakta yürürken ya da okuduğum ettiğim birçok şeyde sürekli gözüme takılmaya başladı modernizm ve onunla ilintili şeyler. En çok da hayalleri kurulan ve Fransız İhtilali’nden beri yaratılmaya çalışılan, pamuklara sarılıp günlük yaşama katılmaya çalışılan modernlik çabası dikkatimi çekiyor....
read more...

12 Nisan 2010 Pazartesi

Dalga Geçip Adam Seçmek

Kültürel ve tarihi yapıları yıktırmazlar.Cezası vardır.Müteahhide veremezsin. Kazara yangın çıksa bittin. 200 yıllık ayakta zor duran kararmış tahtaları tamir ettir diye sana para verirler ama yaptırdığın tamir tadilat bir işe yaramaz.Yıkamazsın, içinde...
read more...

1 Nisan 2010 Perşembe

Senin Ruhun Ne Renk Orphe?

Algının seçiciliği mi? Yoksa hayal kalelerinin savunması mıdır Orphe? İrinli bir beynin anatomisinin DNA’sını yaratan nedir?O mu?Sanmam.Orphe yalan söylüyor.Korktuğu için yalan söylüyor.Satranç bu belli mi olur? Tüm taşlar dünyadaki tüm renklerden arınmış bir şekilde siyah ve beyaz ki 2 renk yalan ve gerçeğin ta kendisi.O halde ölüm ne?Kaç bilinmeyenli...
read more...

Kaosun Altın Çağı

Yunanlılar evreni kaosla başlattılar. ‘Önce kaos vardı..’ diye başlar varoluş. Yazıma böyle afili bir şekilde Yunanlılardan bahsederek başladığıma bakmayın. Doğu’yu çok iyi bilmesem de uygarlığın Yunan’la başlamadığını biliyorum. Konuya gelince, kaos bir varoluş serüveni insanoğlu için ve devinimini yitirmeden hala var olmaya çalışan maddeler dünyasında...
read more...